Randevu için Bizimle iletişime geçin: 0212 403 52 22
Homeopati
Homeopati, Dr. Hahneman tarafından 200 yıl kadar önce sistematize edilmiş, Avrupa’da ve dünyada yaygın olarak bilinen ve kullanılan değerli bir tamamlayıcı terapi yöntemidir. Yapılan toplumsal araştırmalar; Almanya ya da Fransa gibi homeopatinin geliştiği ülkelerde, kişilerin yarısından fazlasının, doktora gitmeden önce homeopatik ilaçları denemekte olduğunu göstermektedir. Dünyadaki yayılımına karşın homeopati kavramı, ülkemizde çok fazla bilinmemektedir. Ancak yine de ülkemizde de doktorlar ya da diğer terapistler için homeopati eğitimlerinin hem üniversiteler hem de homeopati dernekleri vasıtasıyla ardı ardına açılmakta olduğunu görmek sevindiricidir.
Homeopati; kişideki sağlık problemini, hasta olmayan (normal) bir kişiye verildiğinde o kişide benzer semptomlar yaratan bir maddeyi kullanarak iyileştirmeye çalışmaktır. Yöntem, kolay anlaşılabilmesi adına “çivi çiviyi söker” olarak da anlatılabilir. Homeopatide, X semptomunu yaratan madde, yine X semptomunu ortadan kaldırmak amacıyla kullanılır; ancak, maddenin kendisi yerine çoğu zaman, içinde hiç madde kalmayacak şekilde seyreltilmiş tentürleri olarak. Yan yana 12 sıfırı geçen bir sayıdaki seyreltim sonrasında, homeopatik preparatın içinde artık hiç madde kalmamaktadır. Ancak yüksek potanslı (etkili) bir homeopatik remedy yaratmak için, yan yana 400 sıfırı olan bir sulandırma katsayısını göz önüne getirmenizi tavsiye ederiz. Bu durumda, dünyada yaygın olarak kullanılmakta olan bu yöntemin etkisinin maddesel olmadığını ifade etmek zorundayız. Homeopatiyi, vücudun o semptoma karşı enerjetik olarak aşılanması-uyarılması olarak açıklamak mümkündür. Homeopati tecrübesi, biorezonans tekniğinin gelişimine yol açan temel kavramdır.
Elektronik homeopati
Rezonans terapilerinde, homeopatik ilacın (ya da aslında bütün maddelerin), bir frekans paternine sahip olduğu bilgisinden yola çıkılır. Terapilerde, maddeye ait bu frekans paterni, vücut enerji sistemine müdahale amacıyla kullanılır. Biorezonans kültüründe homeopatik ilacın da etkinliğinin, bu frekans paterni ile ilişkili olduğu varsayılır. Bu yüzden de aslında; biorezonansta, maddenin homeopatik özelliği kullanılır da denebilir. Bir yandan da maddeye ait homeopatik paternin kullanımı yanında, maddeden alınan frekans paterni, sıvılar üzerinden geçirilerek elektronik homeopati remedyleri hazırlanır ve kişinin kullanımı için kişiye verilir. Elektronik homeopati kavramı, Rezonans terapilerinin, biorezonansın ve QUiTT terapilerinin ve Mora terapinin anlaşılmasını kolaylaştırır.
Farklı biorezonans sistemlerinde maddeye ait frekans paterni, aynı ses kaydı yapar gibi kaydedilip, elektronik ortama taşınabilir ve terapilerde, bu frekans paterni kullanılabilir, ancak, QUiTT sisteminde bu, tercih edilmez. Çünkü elektronik ortama alınan kayıtların, maddenin frekans bilgisinin ancak bir kısmını alabileceği ve elektronik kayıtlar yerine maddenin ya da homeopatik ilacın kullanımının etkinliğini artırdığı görüşü hâkimdir. Gerçek bir keman sesinin CD playerden gelen bir keman sesiyle karşılaştırılamayacak kadar zengin olması örneğindeki gibi… Gerçek frekans paterninin “dijital” ortama alınabilmesi mümkündür ancak, fizikteki plank sabitinin elverdiği kadardır.