Civa ve pek çok ağır metal boyutlarının küçük olması nedeniyle vücuda kolayca girerler DNA çift sarmalının yapısına girerek DNA’MIZI bozabilirler. Bu durum hücreler arası iletişimin bozulmasından, hücre protein ve DNA yapısının bozulmasına ve hücreye hasarına neden olur.
Ağır metalleri vücudumuza nasıl ve ne şekilde alırız?
Civa; egzoz dumanı, sigara, bazı deniz ürünleri (özellikle derin su balıkları ve kabuklu deniz canlıları) böcek ilaçları, kontak lens solüsyonları, piller, bazı aşılar ve amalgam dolgular gibi birçok faktör aracılığıyla vücudumuza girer.
Kronik yorgunluk, baş ağrısı, huzursuzluk, konsantrasyon ve öğrenme güçlüğünden Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklara kadar birçok klinik tablo ile de karşımıza çıkabilir. Başta amalgam dolgulardan olmak üzere gıdalardan ve çevremizden aldığımız civa sağlığımız için büyük tehlike oluşturmaktadır.
Amalgam dolgunun vücuda zararı var mıdır?
Amalgam bileşenleri kana geçerek hücrelerimizde birikir, civa açığa çıkar, ortaya çıkan civa idrar ve feçes ile atılmaya çalışılır. Atılamayan civa iyonlarının dokularda birikmesi sonucu, hücre proteinlerinin yapısını bozulur, hücre metabolizması ve yapısı bozulur, sinir iletimi ve yapısı zarar görür.
“DİŞE YERLEŞTİRİLEN TEK AMALGAM DOLGUDAN, ÇİĞNEME, DİŞ FIRÇALAMA GİBİ MEKANİK YOLLA VE BUHARLAŞMA YOLU İLE HER GÜN YAKLAŞIK 15 MİKROGRAM CİVANIN SERBEST HALE GEÇEREK VÜCUDUMUZA GİRDİĞİ ARTIK BİLİMSEL OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR.”
Birçok kronik hastalığının oluşmasında etken olan civanın, dokulardan ayrılarak vücuttan atılmasında biorezonans çok etkili bir yöntemdir. Ağır metal atılımında en önemli unsur detoksifikasyon organlarımızın hazır olması uygun bir şelasyon yapılmasıdır. Parkinson, multiple-skleroz gibi kronik ve ilerleyici hastalıklardan, kronik depresyon, dikkat dağınıklığı ve otizme kadar birçok hastalıkta ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılması tedavinin vazgeçilmez parçasıdır.
Biorezonans terapileri ile Kliniğimizde kişiye özel tedavi planlaması yapılarak ağır metallerden hızlı ve güvenli olarak danışanlarımızı arındırmaktayız. Özellikle amalgam dolgu sökümü işleminde biorezonans terapisi ve uygun şelasyon kullanımı civanın dokuda birikimini engellemek için çok önemlidir.